Hepimizin malumu olduğu üzere, bu sene Kurban Bayramı tatili -aradaki Cuma gününü birleştirirseniz- tamı tamına 9 günlük bir süreyi kapsıyor ve Eylül’ün tam ortasına denk gelen bu uzun tatilde yapılacak çok şey var. Bu yüzden Jabiroo olarak, yaz tatiline doyamayanlar ve yıl boyu Eylül ayının özlemini çekenler için, içinize bayram getirecek 4 şahane tatil önerisi hazırladık:

1. Kuzey Ege’nin serin sularına dalın

Kuzey Ege’nin bakir koyları ve yeşille mavinin iç içe geçtiği muhteşem doğası Eylül ayında bir başka güzel olur. Eylül gelince Kuzey Ege’de azgın dalgalar sakinleşir, deniz suyu ılıklaşır ve geceleri esen serin rüzgarlar havadaki oksijen oranını daha da arttırır. Ülkemizin cennet köşelerinden Kuzey Ege için önerilerimiz şunlar:

• Geyikli üzerinden Bozcaada’ya geçin ve adanın en yaşanılası döneminin keyfini çıkarın. Bu dönemde şaşırtıcı derecede ılık ve sakin olan Ayazma ve Habbele Plajı’nda yüzün, Polente’de bulunan rüzgar türbinlerine bakarak günü batırın (Tabii ki yanınıza enfes ada şaraplarından almayı ihmal etmeyin) ve Bozcaada’da ardı sıra açılan nefis mekanları es geçmeyin. (Bakkal ve Lisa’s bizim en sevdiklerimizden!) Konaklama konusunda Bozcaada’da butik otel seçeneği çok fakat biraz daha farklı bir konaklama deneyimi yaşamak isterseniz kamp olayına girmek için soluğu adanın gediklilerinin gözdesi Ada Camping’de alın deriz.
• Assos civarında bulunan Kadırga Koyu, güzelliği ile insana adeta “Eylül’de gel” diyor. Zeytin ağaçlarıyla kaplı insanın içini açan bir yolu izleyerek ulaşabileceğiniz bu güzel koy, pansiyonlar, butik oteller, salaş balık lokantaları ve kamping alanları ile dolu. Korunaklı bir koy olduğu için çılgın rüzgarlardan uzakta temiz havanın ve denizin tadını çıkarabileceğiniz bu şiir gibi koy, huzur bulmak için ideal bir tercih.

2. Doğu Karadeniz’de yeşile doyun

Sonbaharın ilk işaretlerini izleyebileceğiniz “tablo gibi” bir yerde tatil yapmak isterseniz, Kurban Bayramı’nda rotanızı Doğu Karadeniz yaylalarına çevirmenizi öneriyoruz. Yavaş yavaş sararıp kızıllaşmaya başlayan yaprakların oluşturduğu muhteşem manzaralarla karşılaşmaya hazır olun. İşte Doğu Karadeniz önerilerimiz:

• Sonbaharın henüz ilk günlerine denk gelen Kurban Bayramı tatili, hava henüz çok soğuyup çılgın yağmurlar başlamadığı için trekking ve doğa sporları için en uygun dönemlerden biri. Bu gibi aktiviteler ilginizi çekiyorsa Artvin sınırlarında bulunan Maçael Yaylası’nı mutlaka görmelisiniz.
• Yine Artvin Şavşat ve Borçka’nın kara gölleri ve Tibet Kilisesi, Eylül ayında fotoğraf tutkunlarının karşı koyamayacağı manzaralara ev sahipliği yapıyor.

3. Datça Yarımadası’nın “şurup gibi” havasıyla tazelenin

Eylül ayı gelir ve Datça Yarımadası’nda bunaltıcı yaz sıcakları yerini, deyim yerindeyse “şurup gibi” bir havaya bırakır. Deniz sezonunun da son demlerini yaşadığı Datça Yarımadası, bize göre Kurban Bayramı tatilini geçirip; kış mevsimi için enerji depolamak için ideal:

• Dalaman Havalimanı’ndan son derece kolayca ulaşılabilen Datça’nın merkezine uğramadan geçmeyin. Hatta araba kiralarsanız sadece Datça ile yetinmek zorunda kalmaz çevre köyleri ve balıkçı kasabalarını da keşfedebilirsiniz.
• Datça’da deniz keyfi yapmak için doğruca Hayıtbükü, Palamutbükü ve Ovabükü’nün yolunu tutun. Burada hem turist kalabalığı nispeten daha az, hem de deniz kristal berraklığında.
• Datça merkeze, özellikle de ismi yıllardır Can Yücel’le anılan Eski Datça’ya uğramadan geçmeyin. Eski Datça’da hem eskinin huzurunu ve romantizmini hem de neşeli yerel halkın pozitif enerjisini depolayabilirsiniz.

4. Kapadokya’nın gizemlerini keşfedin

Kapadokya’yı görmek için en uygun zaman kesinlikle bahar aylarıdır. Hiç şüphesiz güneşin hala ısıtmaya devam ederken yakmadığı Eylül ortası, uzun bir Kapadokya gezisi için harika bir seçim olabilir. İşte gizemlerle ve nefes kesici coğrafi oluşumlarla süslü Kapadokya’da yapılacaklar:

• Göreme civarında yer alan Salkım Tepesi’ne uğramadan geçmeyin. Burada hem şahane fotoğraflar çekebilir hem de uzun ve doyurucu bir kahvaltı yapabilirsiniz. Yine Göreme’de bulunan Zelve Açıkhava Müzesi ve Göreme Açıkhava Müzesi de bölgenin tarihini ve coğrafyasını daha yakından tanımak için görülmesi gereken yerlerden.
• Kapadokya deyince akla ilk gelen yerlerden birisidir Ihlara Vadisi. Özellikle trekkingler için ideal olan vadide bir tam gününüzü geçirebilirsiniz. Kayaların içine oyulmuş onlarca antik kiliseye ev sahipliği yapan vadide mutlaka görülmesi gereken kiliseler arasında Yılanlı Kilise, Ağaç Altı Kilisesi, Sümbüllü Kilise ve Kırık Dam Altı Kilisesi’ni sayabiliriz.
• Kapadokya bölgesinin en özel ve bakir yerlerinden Uçhisar’ı görmeden Kapadokya gezinizi sonlandırmayın. Aynı zamanda bölgenin en yüksek yeri olan Uçhisar’da görmeniz gereken yerler: Uçhisar Kalesi, Tığraz Kalesi, Güvercinlik Vadisi ve Cevizli.