Fransa’ya gidip, bütün gün macaron yemekten, Eyfel Kulesi’ne çıkmaktan ve Sen Nehri kıyısında gezmekten sıkıldıysanız size unutulmaz bir Fransa deneyimi yaşatacak olan önerilerimize göz atın!

• D-Day Beaches

Normandiya plajları belki tarihi nedeniyle çok neşeli yerler olarak hatırlanmasa da oldukça göz alıcı kıyılar sahip olduğu bir gerçek . Sword Beach, Omaha Beach, Utah Beach, Juno Beach, ve Gold Beach baş döndürücü manzaralar sunuyorken, bölgenin tarihine merakınız varsa "D-Day" ya da "Tapestry" müzelerini gezmenizi öneririz.

Fransa seyahat paketi satın almak için tıklayınız!

• Mont Saint-Michel

Aşağı Normandiya planlama bölgesine bağlı Manche ilinde bir ibadet yeri. Yarım mil uzunluğunda, deniz seviyesinden itibaren 90 metre yüksekliğindeki sivri bir kaya kütlesinin üzerine oturtulmuş Başmelek Mikael’e adanmış görkemli bir katedralle değişik zamanlarda eklenmiş manastır yapılarından oluşuyor. Bütünüyle olağanüstü ve nefes kesici bir görüntü. Yılın her ayı iki kez Manş’ın dev gelgitleri etrafını sararak, bir ada haline getiriyor Mont’u. Yüzölçümü 1000 metrekareyi bulmayan bu yere yılda bir milyonun üzerinde turist geliyor.

• Gordes

Provence bölgesindeki Luberon vadisinde lavanta tarlaları ve taş mimarisi ile ünlü olan Gordes köyü tepede konumlanan konumu ile muhteşem manzaralara da sahip. Gordes Köyü’nü gezerken taş mimarinin ön plana çıktığı sokaklar, bahçeler, evler oldukça etkileyici. Haziran-Ağustos dönemi içerisinde Lavantaların mora boyadığı bu köyü görmek için ideal bir tarih. 

• Strasbourg’s Christmas Market

UNESCO koruması altındaki Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri Strasbourg’u eğer yeni yıl döneminde ziyaret edeceksiniz mutlaka Christmas Market’lerine uğramalısınız. Buraya Avrupa’nın Noel başkenti de deniyor aynı zamanda. Broglie Meydanı ve Katedral Meydanı'nda kurulanlar en büyük olanları. Ayrıca Christmas kurabiyesi ve sıcak çikolatalara da doyacaksınız burada.

Fransa seyahat paketi satın almak için tıklayınız!

• İle De Re

Fransa'nın Atlantik kıyısında bir liman kasabası olan İle de re, uzun kumsalları, bisiklet yolları ve çam ormanlarıyla oldukça keyifli bir destinasyon. Fransa’nın gözde tatil köşelerinden biri olan İle de re’nin UNESCO koruması altındaki kasabanın arnavut kaldırımlı sokaklarında büyüleneceğiniz kuşkusuz. Dilerseniz atla tüm kasabayı gezmeniz de mümkün.

• La Dune du Pilat

Burası Avrupa’da rüzgarla oluşan en büyük kum tepesi. Fransa’nın tatil kasabalarından Arcachon‘da bulunan bu bölge, Bordeaux seyahatinizin en ilginç kısmını oluşturabilir. 500 m. eninde ve 2.7 km. boyundaki bu kum yığınında 60 milyon m³ kum bulunuyor. Bir yanında alabildiğine okyanus, diğer yanında alabildiğine ormandan oluşan bu tepe, size uçsuz bucaksız bir çöl hissi yaşatabilir.

• Les Gorges du Verdon

Avurpa’nın en güzel kanyonlarından biri sayılan Les Gorges du Verdon, yüzmek, kaya tırmanışı yapmak için muhteşem bir bölge. 25 kilometre uzunlukta ve 700 metre derinlikte olan kanyon, Verdon Nehri tarafından kireçtaşlarının aşındırılması ile oluşturulmuş. Ününü Verdon Nehri'nin muhteşem turkuaz rengine borçlu olan kanyon güzelliği dışında adrenalin sporu için de sıkça ercih ediliyor. . 1,500'den fazla rotasıyla Verdon Gorge dağcılar için oldukça cazip bir yer olan kanyon aynı zamanda pek çok balıkçının favorisi. Kanyonda yapılabilecek diğer aktiviteler arasında yürüyüş, kano, rafting, tırmanış ve yamaç paraşütü sayılabilir.

• Carcassonne

Toulouse’un 100 km güney doğusunda ki Carcassonne, Languedoc bölgesinin Aude bölümünde yer alan bir Orta Çağ şehri. Şehir Bastide St Louis denilen yeni şehir ve Medieval City denilen surlarla çevrili tipik Orta Çağ şehri olarak ikiye ayrılıyor. UNESCO kültür mirası listesindeki şehrin tarihi atmosferinden oldukça etkileneceğinize şüphe yok.

• Giverny 

Eğer resim sanatını seviyorsanız Paris’e 80 kilometre uzaklıktaki Giverny’ye de mutlaka uğrayın. Burada Monet’in kır evini, sekiz dönümlük arazisi ve yapay gölü ile tablolarına benzeyen bahçesini mutlaka görün. Monet 36 yıl boyunca pek çok tablosunu burada yapmış. Ölümünden sonra Fransız Akademisi’ne bağışlanan ev 1980’den bu yana ziyarete açık. Yıl boyunca resim ve doğa meraklılarının akınına uğruyor.