Seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi ve yeni keşifler yapmayı ne kadar seviyor olursanız olun, yolculuk günü gelip çattığında panik halinde oraya buraya koşturuyor; evden çıkmadan önce her şeyi defalarca kontrol ediyor ancak tüm bunlara rağmen kalp atış hızınıza hakim olamıyorsanız siz de seyahatlerde hortlayan bir çeşit kaygı bozukluğundan muzdarip olabilirsiniz.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2016 yılı itibariyle dünyada anksiyete yani çeşitli kaygı bozuklukları ile mücadele edenlerin sayısı 300 milyonun üzerinde. Ve maalesef söz konusu kaygı bozukluğu halleri, seyahat öncesinde sıklıkla baş gösterebiliyor.

Eğer siz de seyahat etmeyi çok seviyor fakat yola çıkmadan önce kendinizi huzursuz ve telaşlı hissediyorsanız, sizi bir parça rahatlatabilecek önerilerimize göz atmalısınız:

Önemli not: Tavsiyelerimizin tıbbı dayanağı bulunmadığını ve sadece motivasyon amaçlı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Eğer şikayetleriniz yaşam kalitenizi ciddi şekilde etkiliyorsa bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz.

“Yola neden çıkıyorum?” sorusunu kendinize bir kez daha sorun

Paniğe kapılmaya başladığınız anda kendinize seyahat edeceğiniz destinasyonda görmek için sabırsızlandığınız yerleri hatırlatın ve bu yerlerle ilgili görselleri inceleyin. Ayrıca mümkünse,  gideceğiniz yere vardığınızda kendinizi ödüllendirmek için güzel bir SPA ya da akşam yemeği planı yapın. Tüm bu önlemler, evden çıkmadan önce bir parça daha rahatlamanızı sağlayacaktır.

Sevdiğiniz en az bir kişiyle iletişim halinde olun

Yalnız seyahat ediyorsanız sevdiğiniz bir dostunuzla, annenizle ya da eşinizle iletişim halinde kalmaya; onunla fotoğraflar paylaşmaya ve görüntülü görüşmeler yapmaya çalışın. Bunu yapmak, kendinizi evinizde hissetmenize ve sakinleşmenize yardımcı olur.

Ayrıca yalnız seyahat etmenin dezavantaj gibi görünen yanlarını avantaja çevirebilir; bu noktada farklı kültürden / gruplardan insanlarla hesapsızca sohbet edebilir ve sosyal aktivitelere dahil olabilirsiniz.

Seyahatinizin ilk birkaç gününü mutlaka planlayın

Kaygı bozukluğu ile mücadele eden insanların ortak özelliği, detaylarda boğulmaları ve belirsizliğe genelde tahammül edememeleridir. Bu nedenle, zaten yüksek olan kaygı seviyenizi daha da körüklememek adına seyahatinizin ilk birkaç gününü mutlaka planlayın. Hatta bu konuda bir seyahat danışmanından yardım almayı deneyin. Kaygınızı dizginlemeye başladığınız andan itibaren spontane aktivitelerin keyfini elbette çıkarabilirsiniz.

Zor durumlar için kenara bir miktar para ayırın

Yüreğiniz kuş gibi kanat çırparken ve siz her şey iyi gidecek mi endişesiyle kendinizi yorarken, bir de “Acaba param yeter mi?” kaygısıyla uğraşmayın ve bu yüzden seyahat bütçenizi belirlerken, beklenmedik durumlar için bir kenarda ek bir bütçeniz olsun. Böylelikle, seyahatiniz boyunca zor durumda kalacağınız olasılığını daha az düşünür ve para / deneyim oranınızdan marjinal faydayı alabilirsiniz.