Lezzet, Manzara ve Doğa: Alain Ducasse'ın Toskana Rüyası

Benim odak noktam yemek pişirmektir diye açıklıyor kendini Alain Ducasse. Mutlu bir şef olarak kendini tanıtan Ducasse

 

Benim odak noktam yemek pişirmektir diye açıklıyor kendini Alain Ducasse. Mutlu bir şef olarak kendini tanıtan Ducasse, bugün sahip olduğu mutfak aşkını, Fransa'nın güneybatısında yer alan Chalosse Bölgesi'nde doğup büyümesine bağlıyor. 1952 doğumlu Alain Ducasse; yemeğin yalnızca bir ihtiyaç değil aynı zamanda bir zevk olduğunu Chalosse'taki aile çiftliğinde yaşarken farketmiş. Buradaki yaşamını geleneksel tatları keşfetme ve öğrenme olarak nitelendiren Ducasse'ın kendi ağzından dinleyelim:

“Chalosse benim için geleneksel tatları temsil eder.

Kaz ciğeri, ördek, porçini mantar…

Öğle yemeği için bahçeye gitmek yeterliydi. Buradan enginar, havuç, domates ve biber toplardık. Dünyanın en güzel sebzeleriydi. Ayrıca yılan balığı, tuna balığı için balık tutmaya giderdim. Yemek için satın aldığımız tek şey tereyağıydı.”

1

Meraklı ve yeniliklere açık özgürleşmiş bir aşçı olduğu belirten Ducasse, yeni tatlar keşfetmenin peşinde olduğunu, seyahatlerinde farklı lezzetler ve tarifler öğrenmenin kendisi için temel olduğunu büyük bir heyecanla anlatıyor. Bu heyecanı Alain Ducasse'ın benimsediği felsefesinden de anlayabilirz: ‘Yenilikler ve büyümekle ilgili hedeflerini gerçekleştirirken kendi limitlerini de aşman ve yenilemen gerekir.’

Kalite ve lezzete yönelik talebin gün geçtikçe arttığına dikkat çeken dünyaca ünlü şef, organik tarımın ve yerel üreticinin öneminin anlanmaya başlamasından oldukça memnun. Alain Ducasse ekolünden gelen biri için yeni lezzetler, atalarımızdan kalan tariflerin yeniden yorumlanması ama aynı zamanda günümüzün yeniliklerini de içinde barındırması demek.

Monte Carlo’dan Paris’e, Provence’dan Las Vegas’a, New York’tan Tokyo’ya kadar uzanan hikayenin dikkat çeken bir diğer aktörü ise İtalya’da...

2

Biberiye, zeytin ağaçları ve üzüm bağlarının arasında bir cennet sunan İtalya'nın Toskana Bölgesi, İtalyan mutfağının temel taşını oluşturuyor. Alain Ducasse'ın doğallığa olan hayranlığıyla birleşen Trattoria Toscana, benzersiz, otantik ve oldukça cömert. 19. yüzyılda, Toskana'nın grandükü Leopold II'nin büyüleyici bir yaşam alanı ve konağı olan ve Alain Ducasse'ın görür görmez hayran olduğu La Bandiola, 500 hektara yayılan alanıyla bir vahayı andırıyor. Şarap sanatı, İtalyan mutfağının çeşitliliğiyle Ducasse'ın İtalyan rüyasını gerçeğe dönüştürdüğü Trattoria Toscana'da bölgesel lezzetler ön plana çıkıyor. Restoranın şefi Omar Agostini kırsal bölgedeki yeni üreticileri araştırarak, en taze ürünleri, şık bir sunumla hazırlıyor. Mutfağa giren her ürünün yerel üreticiden alındığı Trattoria Toscana'da zeytinyağının tadı, Maremma Bölgesi'nin şarabının aroması bir başka. Pitoresk bir manzaraya sahip olan restoranda bezelyeli risottodan bacon çeşitlerine, sorbe tarttan fıstıklı çikolatalı dondurmaya kadar birçok lezzetin tadı damağınızda kalıyor.

3

Trattoria Toscana'nın da içinde yer aldığı bu yeşil hava; Ortaçağ kentleri, ayçiçeği tarlaları, üzüm bağları ve leziz mutfağıyla adından bahsettiren Toskana'nın Grossetto ilinde yer alıyor. Toskana'nın zeytin ağaçları ve üzüm bağlarıyla ödüllendirilen Toskana’nın güneyinde bulunan Grosseto ili doğal manzaralarıyla nefes kesen bir dolce vita! Grossetto iline 5 km uzaklıktaki Castiglione della Pescaia’da bulunan L’Andana Hotel ile aynı bahçeyi paylaşan Trattoria Toscana zerafet, manzara ve lezzet üçlüsünün gerçek yıldızı.

Cookies allow us to offer our https://jabiroo.com/ website and our services more effectively. For more information about cookies, you can visit our Cookie Policy.