Her biri ayrı hikayeler saklayan 5 ikonik otel

Sizce binlerce farklı karakterde insana ev sahipliği eden, belki onlarca defa el değiştiren; savaşlar yıkımlar ve güzel günler gören bir binanın sadece bina olarak kalması sizce mümkün müdür?

 

Bize göre oteller sadece içinde konaklayan misafirlerinin değil aynı zamanda içinde bulundukları kentlerin öykülerini de belleğinde depolayan zaman kapsülleri gibidir. Peki sizce binlerce farklı karakterde insana ev sahipliği eden, belki onlarca defa el değiştiren; savaşlar yıkımlar ve güzel günler gören bir binanın sadece bina olarak kalması sizce mümkün müdür?

İşte sadece “bina” deyip geçemeyeceğimiz kadar çok hikaye biriktirmiş 5 ikonik otel:

Pera Palas / İstanbul

pera palas istanbul

Bir zamanlar dünyanın en önemli ve en prestijli ulaşım araçlarından Orient Express treninin yolcularının konaklaması için 1892’de inşa edilen Pera Palas, dönemin tüm estetiğini içinde taşımasıyla lüksten çok ötede rafine bir zevk içeriyor. İstanbul’un ilk elektrikli asansörünün hala saat gibi çalışarak misafirlerini odalarına çıkardığı Pera Palas’ın konukları arasında kimler yok ki? Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk; dünyaca ünlü polisiye romanları yazarı Agatha Christie, İngiltere’nin efsanevi başbakanı Winston Churchill ve Ernest Hemingway otelin en bilinen ziyaretçileri arasında yer alıyor.

Halen Pera Palace Hotel Jumeriah adıyla aynı binada hizmet veren Pera Palas’ı ziyaret ettiğinizde zamanın donup da havada asılı kaldığını hissetmek mümkün. Tabii otelden çok bir müze ya da sanat galerisini andıran Pera Palas’a kadar gitmişken Ulu önder Atatürk’ün odasını ve Agatha Christie’nin “Doğu Ekspresi’den Cinayet” romanını yazdığı 411 numaralı odayı ziyaret etmeden geçmeyin.

Chelsea Hotel / New York

chelsea hotel new york

Özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda New York bohemlerinin evi gibi olan Chelsea Hotel, “duvarların dili olsa da konuşsa” diyeceğiniz tarzda bir otel. 7th ve 8th Avenue’ler arasında bulunan West 23rd Street’te yer alan bu otelin toplam 200 odası bulunuyor. Bu 200 odadan 50 tanesi ise daimi kalan misafirlerine ayrılmış durumda olan Chelsea Hotel’in en ünlü müdavimleri Jimi Hendrix, Andy Warhol, Janis Joplin, Bob Marley, Patti Smith ve Leonard Cohem olarak biliniyor. Hatta 1800’lerin sonunda inşa edilmiş bu klasik New York binası Leonard Cohen’in en güzel şarkılarından “Chelsea Hotel No:2” ye ilham kaynağı olmasıyla da akıllarda yer ediyor.

The Ritz / Paris

the ritz carlton paris

Fransız usulü lüksün, elegansın ve asaletin sembolü olan The Ritz, Coco Chanel’in ikinci evi olarak da biliniyor. 1898 yılında açıldığı günden beri sadece renovasyon geçirdiği 2014 – 2016 yılları arasında faaliyetine ara veren The Ritz, tartışmasız şekilde Paris’in “En Parisli” oteli olarak kabul ediliyor.

Sadece Coco Chanel için değil, Ernest Hemingway’den Marcel Proust’a; Scott Fitzgerald’dan Prenses Diana’ya kadar pek çok iz bırakan ismin müdavimi olduğu bu güzel otel aynı zamanda içinde bulunan The Ritz Club’la Paris’teki en sofistike gece eğlencelerini de vaat ediyor.

Mandarin Oriental / Marakeş

mandarin oriental marakeş

Sex & The City fanatikleri şimdi bahsedeceğimiz oteli hemen hatırlayacaklar! Zaten Sex & The City Movie 2’de kızlarımızın bir Arap şeyhinin daveti ile tamamen bedava konaklama hakkı kazandıkları Abu Dabi’deki oteli unutmak ne mümkün? Ancak otelden çok bir doğu sarayını andıran bu şahane otel aslında Abu Dabi’de değil Fas’ın mistik kenti Marakeş’te bulunuyor.

Toplam 63 oda ve süite sahip olan bu lüks mabedi aynı zamanda dünyanın en iyi spalarından birini de bünyesinde barındırıyor. 20 hektarlık dev bir bahçe içerisinde konumlandırılan Mandarin Oriental Marrakech’te lüksün son noktasında hissetmek işten bile değil.

Golden Sands Hotel / Kıbrıs

golden sands hotel cyprus

Yazımızda bahsettiğimiz dört otelin aksine şu an faaliyetine devam etmeyen bu “hüzünlü” otel, Kıbrıs’ın iki ayrı ülkeye ayrıldığı yıllardan beri hayalet şehir unvanına sahip olan Maraş bölgesinde yer alıyor. Doğu Akdeniz’in en güzel plajlarına sahip olduğu için bir zamanlar lüks tesislerle donatılan Maraş (Varosha) bölgesinin göz bebeği Golden Sands Hotel, şu an Akdeniz’in maviliklerini tek bir misafiri ya da çalışanı olmadan seyrediyor. İngiliz Kraliyet Ailesi’nin desteği ile inşa edilen ve dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olan bu otelin içine otomobille girip doğrudan odaya çıkmaya imkan veren özel bir sistem bile bulunduğu rivayet ediliyor.

1974 yılındaki ikinci askeri harekattan beri KKTC ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan tarafsız bölgede kalan ve şimdilerde bir hayalet bina olan bu güzel otel, yıllar boyunca Marilyn Monroe, Sophia Loren, Brigitta Bardot gibi Hollywood yıldızlarını ve dünyaca ünlü siyasetçileri ağırlaması ile tanınıyor.

Cookies allow us to offer our https://jabiroo.com/ website and our services more effectively. For more information about cookies, you can visit our Cookie Policy.