İtalya'ya Küçük Bir Gezi

Jabiroo Kuşu olduğumu unutmadan önce yeni bir seyahat planı yapmalıyım dedim kendi kendime geçen hafta.

 

Jabiroo Kuşu olduğumu unutmadan önce yeni bir seyahat planı yapmalıyım dedim kendi kendime geçen hafta. Evet, İtalya'ya daha önce de gitmiştim ama bu gezim tamamen ben istediğim içindi, iş söz konusu bile değildi. Hal böyle olunca, zaman kısıtlaması olmadan doyasıya gezdim diyebilirim. Azar azar, her şeye vakit ayırarak...

1

Güney İtalya’nın Campania bölgesinde bulunan Napoli, ilk durağımdı. Yarım gün boyunca burayı gezdim. Akşam olup acıkınca da, pizzanın doğduğu şehirde pizza yemeden olmaz diyerek pizzamı yedim. Artık İstanbul’da da İtalya’dakileri aratmayacak nitelikte pizzalar yapılsa da, bu lezzeti yerinde tatmak farklı bir duygu. Akşam olduğunda, Sorrento’daki otelime doğru yola çıktım. Otelim oldukça rahat ve merkeze yakındı, o yüzden hiç zorlanmadım.

2

Tarihi, doğası, yemekleriyle adından bahsettiren Sorrento da, İtalya’nın bir diğer görülmesi gereken yerlerinden. Özelliklere kıyıya yakınsanız, ya da tepeden bakma şansı yakalamışsanız; nefes kesen bir manzarayla karşı karşıya kalıyorsunuz. Ben böylesini daha önce görmemiştim... Burada isterseniz uzun süre kalın, isterseniz kısa; emin olun her türlü doyamıyorsunuz. Özellikle yemek yiyeceğiniz zaman benim yaptığım gibi teraslı bir restoran ya da kafe seçin. Yiyeceğiniz yemek ayrı bir leziz oluyor, benden söylemesi...

3

Sorrento’dan sonraki durağım Positano’ydu. Buraya dapdar ve iki şeritli bir yoldan gidiliyor. Positano’nun içinde de bir tek yol var ve bu yol tek şeritli, yani geri dönme gibi bir şansınız yok. Zaten geri dönmek isteyen kim ki?.. Tıpkı o filmlerdeki gibi araba yolculuğu yaşadım diyebilirim bu yolda, yol şarkıları eşliğinde... Yine yarım günümü alan bir gezinin bitiminde, rotamı Amalfi’ye çevirdim. Amalfi, Positano gibi inişli çıkışlı bir yer değil. O yüzden bir yerden bir yere gitmek her şekilde kolay. Buraya daha önceden giden bir arkadaşımın tavsiyesiyle St. Andrea Katedrali’ni ziyaret ettim. Bu katedralin kapıları zamanında İstanbul’dan gelmiş. Bu bilgiyi duyduğumda şaşırmıştım. Ne de olsa kasabanın simgesi haline gelen katedralin kapıları İstanbul’dandı, memleketimden...

4

Amalfi’nin park sorunundan kaçarcasına Capri Adası’na doğru yola çıkmak için kendimi hazırladım. Burada limonçello içecek, manzaraya karşı hayaller kuracaktım... Napoli Körfezi’nin güneyinde kalan Capri Adası’nda öncelikli olarak görülmesi gereken yerlerden olan Marina Piccola yani küçük limana gittim. Ardından panoramik manzarasıyla büyüleyen gezinti yolu Tragara Belvedere’yeydim. Burada şahane fotoğraflar çektikten sonra, yolculuğumun son günü olduğunu hatırlayıp üzülmemeye çalıştım. Ama döndüğümde eşsiz tatil anılarıma bir yenisini daha eklediğim için mutluydum, ve daha da mutlu olabilmek için gezmeye devam dedim!

Cookies allow us to offer our https://jabiroo.com/ website and our services more effectively. For more information about cookies, you can visit our Cookie Policy.