Burgonya’ya gitmeniz için 10 neden!

İnsan Burgonya’da birkaç gün baharı yaşadıktan sonra “nasıl olmuş da bugüne kadar buralara gelmemişim” demekten kendini alamıyor. Lyon’un kuzeyinden başlayıp Dijon’a kadar uzanan oradan da kuzeybatıdaki Chablis ve Auxerre’e yayılan bölgede özellikle bahar aylarından itibaren heryer kartpostal güzelliğinde. Küçük ortaçağ köyleri, kilometrelerce uzanan şarap bağları, yüzlerce yıllık şarapevleri, yeşillikler içinde keyif çatan kuzuları ve inekleri ile nereye bakacağını şaşırıyor insan.

 

 

1-Tabiki şarap... Dünyanın en prestijli kırmızı ve beyaz şaraplarının üretildiği Burgonya bölgesi tam bir şarap cenneti. Pinot Noir ve Chardonnay üzümlerinden üretilen Burgonya şarapları yüzlerce yıllık bir geçmişe ve çok ciddi bir reputasyona sahip. Fransa’nın pek çok bölgesinde olduğu gibi burada da oldukça komplike bir şarap yapılanması var. Anlamak için epey ders çalışmak gerekiyor. Burgonya kendi içinde 5 ayrı şarap bölgesinden oluşuyor; güneyden kuzeye Maconnaise, Côte Chalonnaise, Côte de Beaune, Côte de Nuits ve Chablis. Ayrıca bu şaraplar kalitelerine göre Appellations Regionales, Appellations Villages, Appellations Premier Crus ve Appelliations Grand Crus olarak ayrılıyor.. En iyi ve pahalı şarapların peşindeyseniz adresiniz Côte de Nuits’deki “Grand Crus” ler olmalı.

sarap

2-Doğal güzellikler... İnsan Burgonya’da birkaç gün baharı yaşadıktan sonra “nasıl olmuş da bugüne kadar buralara gelmemişim” demekten kendini alamıyor. Lyon’un kuzeyinden başlayıp Dijon’a kadar uzanan oradan da kuzeybatıdaki Chablis ve Auxerre’e yayılan bölgede özellikle bahar aylarından itibaren her yer kartpostal güzelliğinde. Küçük Orta Çağ köyleri, kilometrelerce uzanan şarap bağları, yüzlerce yıllık şarap evleri, yeşillikler içinde keyif çatan kuzuları ve inekleri ile nereye bakacağını şaşırıyor insan. Bölgede fazla büyük şehir ve insan nüfusu bulunmaması nedeniyle doğal güzelliklerin tadını da doya doya çıkarabiliyorsunuz.

3-Yemek... Fransa’nın herhangi bir bölgesine gidip de yemekten bahsetmemek pek mümkün değil. Derin malzeme bilgileri ve yemeğe olan aşkları ile Fransızlar her zaman yemek konusunda iddialılar. Burgonya bölgesinde de tabi ki insanı çok cezbeden malzemeler ve yemekler var. Bu malzemeleri tanımanın ve tatmanın en güzel yolu köy ve kasabaların “le marche” yani pazara gitmek. Genellikle hafta sonları öğlen saatlerine kadar merkeze kuruluyor bu pazarlar. Tezgahlara yayılmış çeşit çeşit hardallar, peynirler, mantarlar ve kuşkonmazlar insanda hemen eve gidip yemek yapma duygusu uyandırıyor. Buraya kadar gelmişken Beaune’daki hardal atölyesine gidip tadım yapılmalı, ayrıca hemen hemen her restoranda bulabileceğiniz Boeuf Bourguignon, Coq au Vin mutlaka tadılmalı.

4-Tarih...Burgonya bölgesinin her bir köşesi yüzlerce yıllık manastırlar, şarap evleri ve tarihi yapılarla dolu. 10. yüzyılda Cluny rahipleri üzüm yetiştirirken Orta çağ boyunca geniş bir bölgeyi kontrol ederek tekel haline gelmişler. Burgonya Dükleri, manastırları bu alanda güçlendirmiş ama Fransız Devrimi sırasında manastırların güçleri ellerinden alınmış. Bağlar satılmış; bağların bir kısmı Burgonya tüccarlarında kalırken üreticilerin elinde bulunan bağlar ise Fransız miras yasasına göre bölünmüş. Bu gelişmeler sonucunda durağanlaşan şarap üretimi 20. yüzyılda Burgonya’da tekrar yükselişe geçmeye başlamış.

5-Makul fiyatlar...Fransa’nın diğer popüler bölgelerine oranla hem fiyatları hem de insanları ile son derece alçakgönüllü bir bölge Burgonya. Bordeaux bölgesinin hafif mesafeli yaklaşımı, Provence’ın turistten bıkmış karnı tok satıcısı ya da Parislilerin tepeden bakan hali ile bu bölge esnafı hiç benzemiyor. Birbirinden değerli şarapları üretmelerine ve satmalarına rağmen hem otel hem de restoran fiyatları son derece makul. Son derece yüksek kalitedeki yemekleri makul fiyatlara yiyebiliyor, birbirinden güzel otellerde Paris’in ya da Côte
D’azur bölgesinin yarı fiyatına kalabiliyorsunuz.

6-Kolay ulaşım... Lyon’un kuzeyinden başlayarak önce kuzeyde Dijon’a oradan da kuzeybatıda Chablis ve Auxerre’ e uzanan Burgonya bölgesine Türkiye’den ulaşmanın birkaç yolu var. Lyon’a uçup oradan kuzeye doğru ilerleyerek Maconnais bölgesinden gezinize başlayabilirsiniz ya da Paris’e uçup güneye inerek Chablis ile Burgonya turunuzu başlatabilirsiniz. Ya da Cenevre’den bir saati biraz geçen bir yolculukla bölgeye ulaşabilirsiniz. Her ne şekilde başlarsanız başlayın tüm bölgeyi baştanbaşa dolaşmak için 4-5 saatlik bir araba yolculuğu yapmak gerekiyor.

7-Kültür... Bölgede birbirinden güzel yüzlerce yıllık tarihi yapıların yanısıra pek çok önemli tarihi kültürel yapı, müze de yer alıyor. Bunlardan arasından seçim yapmak zor ama ilk akla gelenler Dijon’da Palais des Ducs, Museum of Fine Arts ve Eglise Notre Dame, Beune’de eski ve çok etkileyici bir hastane olan Hospices de Beune ve Musee des Beaux Arts mutlaka görülmeli. Onun dışında Cluny’deki Abbaye de Cluny, Chateau de Pierreclos, Vezelay’daki Basilique Sainte Marie Madeleine ve Abbaye de Fontenay da mutlaka listenizde olmalı.

8-Butik oteller...Burgonya bölgesi kimi tarihi kimi modern kimi klasik pek çok butik otele ev sahipliği yapıyor. Bu otellerin bazıları çok özel bir restorana ya da şarapevine ait birkaç oda şeklinde tasarlanmışken bazıları bağların ortasında bir arkadaş evi atmosferi sunuyor. Seyahatimiz boyunca kaldığımız üç otelin üçü de birbirinden çok farklı ve çok güzeldi: Tarihi yapısı ve manzarası ile büyüleyen Chateau de Bagnols, Eski bir köyün kıyısında bağlara bakan La Cuillette ve ormanın içinde bir modern sanat ve tasarım cenneti olan Chateau de la Resle. Bunun gibi pek çok güzel, tarihi ve tasarım oteli bölgedeki pek çok köy ve kasabada bulabilirsiniz.

9-Çocuklarla keyifli zaman... Burgonya her ne kadar şarap bölgesi olarak yetişkinlere göre bir yer olarak algılansa da aslında çocuklar için de son derece cazip bir bölge. Kilometrelerce genişlikle bağlar, kuzu ve ineklerle dolu otlaklar, şirin köyler, buralardaki köy pazarlarının yanı sıra geniş bahçeler, fazla arabaların olmadığı köyler ve kasabalar çocukların ilgisini çekebilecek mekanlar. Ayrıca Orta Çağ hayatını canlı olarak tecrübe edebilecekleri Guedelon, şarapla ilgili her şeyi bulabileceğiniz kadar çocukları da eğlendirebileceğiniz Hameau du Vin ve L’imaginarium da listenizde olması gereken mekanlar.

10-Alışveriş...Fransız büyük şehirleri moda ve giyim konusundaki mağazaları ile iddialı olsalar da küçük şehirler de dekorasyon ve ev eşyaları konusunda sonsuz seçenekler sunuyor. Her bir köyün ya da kasabının içinde birbirinden hoş mutfak eşyaları bulabileceğiniz sevimli mağazalar, küçük antikacılar, kumaş, yatak örtüsü, masa örtüsü gibi tekstil ürünleri bulabileceğiniz yerel mağazalar bulunuyor. Tabi şarapla ilgili her nevi araç, gereç ve malzemeyi de hemen hemen her kasabadaki şık şarap dükkanlarında bulabilirsiniz. Ve tabi bunların çoğunu da pek çok yere göre makul fiyatlara alabilirsiniz.

Size özel bir Berlin seyahat tasarımı için tıklayınız!

Cookies allow us to offer our https://jabiroo.com/ website and our services more effectively. For more information about cookies, you can visit our Cookie Policy.